DÜNYA KÜLTÜRÜNDE KİLİM

DÜNYA KÜLTÜRÜNDE KİLİM

   Kilim, bilinen en eski dokuma türlerinden biri olarak kabul ediliyor. Yapılan araştırmalar, insanların döşeme, örtü ve yaygı gereksinimlerini karşılama amacıyla, yün ipliklerini birbirinin arasından bir alt, bir üst geçirerek ilk olarak kilim yaptıklarını, daha sonra bu ipliklerin arasına yün iplikleri düğümleyerek halıyı oluşturdukları görüşünü güçlendiriyor.

Selçuklular döneminde çok gelişmiş olan dokumacılığın en yaygın türlerinden birinin de kilim olduğu sanılmaktadır. Dokumalar dış etkenlerden kolay çürüdükleri için, bu el sanatı ürünlerinin en eski örneklerine ilişkin çok az bulgu vardır. Anadolu kilim sanatının ele geçebilen ilk örnekleri XVI. yy. a aittir.

Geleneksel Türk el sanatlarından olan kilim, enine ve dikey, iki ya da daha çok iplik grubunun değişik şekilleri birbiri arasından geçmesiyle ortaya çıkan bir dokuma sanatıdır. Hiç bir mekanik işlem olmaksızın tamamıyla insan emeği ile örülür.

Tarihçesine baktığımızda; Türk yörüklerinin yanlız kendi ihtiyaçlarını karşılamak için kilim dokuduklarını görüyoruz. Eski çağlardan beri, Orta Asya, İran, Anadolu ve Kafkasya da hayvancılıkla yaşayan göçebe aşiretlerin yapıp kullandıkları bu dokuma günümüzde de devam etmektedir. Bu ülkelerin dışında Avrupa da, Balkan ve İskandinav ülkelerinde Kuzey Amerika da navajo adı verilen Kızılderili aşiretlerinde ve Güney Amerika da Peru halkı arasında, dokunuş ve desen yönünden aynı tarz dokumalara rastlamak mümkündür.

Yörükler geçimlerini koyun yetiştiriciliği ile sağladıklarından, kilimlerin hammaddesi koyun yünü veya keçi kılıdır. Boyaları ise doğal kök boyalardır. Göçebe yörükler bu yaptıkları dokumaları bazen heybe olarak, bazen de beşik örtüsü veya çuval olarak değişik ihtiyaçlarına cevap vermek için kullanmışlardır. Ancak; bilinen o ki, Türk kilimleri gerek desen gerekse renk canlılığı ve çeşitliliği ile dünyaca meşhurdur. Çin e veya İran a ait bir kilime baktığımızda genelinde tekdüzelik hakimdir; adeta hepsi birbirine benzer.

Kilim Anadolu nun hemen her yöresinde dokunmuş ve dokunmaktadır. Anadolu da yaşamış etnik gruplar ve kültürler nedeniyle bu kilimlerin desenleri birbirinden çok farklıdır. Kilim, köylerde ve göçebe aşiretlerde genellikle kadınlar tarafından istar denilen ilkel ve kolay taşınabilir tezgahlarda dokunur. Bu tezgahlar dik veya eğik olarak yerleştirilir. Atış ve argaç denen dikey ve yatay iplik atkıların meydana getirdiği ana kasnak üzerinde, motiften motife geçilerek dokunan kilimlerde, gerek atkı, gerek çözgü telleri hep yündendir. Kök boyalarla boyanan iplikler zamanla solmama ve hatta daha hoş bir parlaklık kazanma özelliğine de sahiptirler.

Eski bir sanat ürünü olması, kilimin değerini arttırıyor ve dekoratif özelliği ile evlerimizi süslüyor.